İSLAM-YOLU
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
İSLAM-YOLU

PAYLASMAK&YARDIMLASMAK BİZLERİN EN SADIK YÜREĞİMİZDİR..
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İsrail Bütün Yahudileri İçine Alacak Bir Mezar Kazıyor

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Küskün_Kral
Paylasımcı
Paylasımcı
Küskün_Kral


Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 08/12/08

İsrail Bütün Yahudileri İçine Alacak Bir Mezar Kazıyor Empty
MesajKonu: İsrail Bütün Yahudileri İçine Alacak Bir Mezar Kazıyor   İsrail Bütün Yahudileri İçine Alacak Bir Mezar Kazıyor I_icon_minitimePerş. Şub. 26, 2009 6:30 pm

Habbab Çetin AKDENİZ

Bismillahirrahmanirrahim

İsrail, ABD ve müttefikleri yıllardır kadın çocuk ve yaşlı demeden binlerce masum Müslüman’ı katletti ve BM ve AB devletlerinin de seyirci kaldığı katliamlarına devam etmektedirler. Filistin halkının kanına giren Yahudi’nin vahşiliğini, Afgan’ın acısını, Keşmir feryadını, Çeçenistan direnişini, Patani Müslümanlarının çektiği işkenceleri, Irak halkının dramını seyretmekten başka bir şey yapmayıpta gece gündüz anlımızı secdede tutsak, ömrümüzü oruç tutmakla geçirsek ve gözlerimiz kör olana kadar kuran okusak, yine de zulme karşı direnen ve cihadı sürdüren kardeşlerimize kayıtsız kalmamız halinde cehennem ateşinden kurtulamayız. Özellikle Filistin Müslümanlarının bu günlerde yaşadığı soykırım ve ambargo hiçbir insanın kabul ve tahammül edemeyeceği sınırlara dayanmıştır.

22 günlük katliama yenilerini eklemenin hesaplarını yapan çocuk katili İsrail bütün dünyanın yine seyirci kalacağını, sert demeçlerin ve çıkışların somut yaptırımlara dönüşmeyeceğini bilmektedir. Bu nedenle de Gazze’ye yönelik yeni saldırılar planlamaktadır.

Ümmetin başındaki liderler onurlu bir duruş sergilememekte ve bağımsız bir devlet karakteriyle hareket etmemekte ısrarcıdırlar. Yahudi’ye karşı hiçbir yaptırım uygulamamakta ve kendi tabanlarından yükselen feryatları ve tepkileri de duymazdan ve görmezden gelmeye devam etmektedirler.

Şu bir gerçek ki Allah, Bedir ashabına yardım için üç bin melekten oluşan ilahi bir ordu gönderdiyse bu, Bedir ashabının bütün riskleri göze alarak iman ve kararlılıkla savaş meydanına atılmalarından dolayıdır. Ölümden ve kaybetmekten korktuğumuz dünyalıklardan daha büyük bir risk vardır ki o da Allah’ın rızasından mahrum olmaktır. Eğer biz direnişte sebat edenlerle birlikte onların yanında olmaya ve onların haklarını savunmaya devam edersek ve Yahudinin hile ve tehditlerine pirim vermezsek Allah bize de ve tüm ümmete de bedrin yardımcılarını gönderecektir.

Bizler, Allah katından bir yardımcı ve kurtarıcı bekleyen ve kendilerini duymalarını umdukları kardeşlerini yardıma çağıran Müslüman ve mustazaf kardeşlerimizi görmezden gelemeyiz. İslam’ın ruhuna ve onuruna yakışan duruş ve tepkilerimizi erteleyip daha ılımlı olmanın fıkhi gerekçelerini, stratejik tahlillerin dayattığı “şimdilik görmezden gelmeliyiz” telkinlerini kabul edemeyiz. Yahudinin hak talep ettiği azınlık yasalarını elimizin tersiyle itmeli ve kalbimizi ve kulaklarımızı bizleri yardıma çağıran kardeşlerimize çevirmeliyiz. Müslümanların kaderi tarihi kırılma noktasındadır.

İşte bu hassas kırılma noktası tüm dünyanın gözü önünde İsrail tarafından hiçe sayılmıştır. Ama dünya Müslümanları Yahudilerin neler planladıklarını çok iyi bilmekte ve sabırlarının sınırlarını yıkmış bulunmaktadırlar.

Türkiyeli Yahudilerin kazançlarının büyük bir kısmını İsrail’e gönderdikleri bilinmektedir. Bu konudaki spekülatif haberlere ve analizlere bakıldığında Üzeyir Garih’in İsrail politikalarını tasvip etmediği ve İsrail’e vergi vermek istemediği gerekçesiyle Mossad’ın da azmettirici olarak içinde olabileceği bir cinayete kurban gittiği vurgulanmaktadır. Tetikçiliğini her ne kadar Ergenekoncuların yaptığı iddia edilse de olayın bu yönü daha enteresandır. Bu cinayet ten de anlıyoruz ki dünyanın dört bir yanından İsrail’e maddi destek sağlayan dünya Yahudileri İsrail’in yaptığı katliamların devamını sağlamaktadırlar. “Bizler aslında Türkiyeliyiz İsrail’le hiçbir bağımız yoktur” ifadesinin apaçık aldatmadan başka bir şey olmadığı fikri giderek yaygınlaşmaktadır. Bu aldatma edebiyatı ve politikalarının, Yahudilerin içinde azınlık olarak yaşadıkları toplumlarda üst düzey yönetici ve bürokrat olmalarının önünü açtığı tezi her geçen gün daha da güçlenmektedir.

Yahudilerin bu kadar cüretkâr davranmalarının tek nedeni, içinde yaşadıkları diğer dünya Müslümanlarının kendilerine zarar vermeyeceğine olan inançlarından ileri gelmektedir. Müslümanların bir şekilde yasal, duygusal ya da fıkhi bir takım sapmalarla pasifize edildiklerini çok iyi bilmektedirler. Yahudiler, Müslümanların kendilerine karşı gerçekleştirecekleri her türlü eylem ve tepkiler karşısında yasal yaptırımlar, tutuklamalar ve işkenceler olacağını düşünerek rahat davranmaya çalışmaktalar.

Azınlık olarak yaşadıkları devletlerde korunma taleplerini birer demokratik hak olarak dile getiren Yahudiler, aynı tutum ve davranışı Kudüs’ün gerçek sahipleri olan Filistinliler için fazla bulmaktadırlar. Filistinli yaşlı kadın ve yetim çocuklar söz konusu olunca demokratik temayüller raflara kaldırılır ve azınlık hakları için gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanan demokratik kararlar, Yahudinin dini ve selameti uğruna tahkir ve tehditlerle yer değiştirir. Bu tür durumlarda tahrif edilmiş Tevrat’ta vahşet kokan ifadelerin kabul edilen tek anayasal kaynak olduğu basında defalarca gündeme gelmiştir.

İsrail’in vahşi politikalarının, İslam coğrafyalarında yaşayan Yahudi çıraklarına saldırma ve zarar verme hakkını doğurduğu düşüncesi son süreçle birlikte daha da perçinlenmiştir. Aslında rahat davranır gibi görünmeye çalışan dünya çapındaki Yahudi unsurlar kendilerini güvende hissetmemektedir. Özellikle Türkiye Yahudileri, İsrail’in işgalci politikalarına ve katliamlarına tepki olarak misillemelere maruz kalabilecekleri ve ortaya çıkacak tüm muhtemel olumsuzlukların sorumlularının da İsrail ve İsrail politikalarına karşı yaptırım uygulamayan Türk Yahudilerinin olduğu düşüncesinin yaygınlaştığı bilinmelidir.

Türkiye’de resmi olan ifadelere gör yirmi üç bin Yahudi yaşamaktadır. Bunların tamamı uluslar arası büyük ticaretler yapmaktadır. Türkiye deki büyük aile holdingleri kuruluşlarından bu yana Yahudi dernek ve lobilerini desteklemiş ve hatta bizzat kendileri kurmuşlardır. İsrail, “Türkiye deki Yahudi ajanı gibi çalışan kurum, kuruluş ve ticarethanelerin kimler olduğu kamuoyuna aktarılabileceğini bilmeli ve yaptığı katliamların sonuçlarının kendilerinin yok oluşunu hızlandıracağını görmelidir” şeklindeki uyarılar dikkate alınmalıdır. “Madem bizim kardeşlerimiz Gazze de her an ölümle yaşamak zorunda bırakılmış, buradaki Yahudiler de bundan sonra her an sert tepkilerle karşılaşabilecekleri hissiyle yaşamalıdır” fikrinin Türk toplumunda giderek yaygınlaştığı unutulmamalıdır.

Her türlü siyasi ve politik gelişmeleri provoke ederek toplumları kaos ortamına sürüklemeye çalıştıkları bütün dünya tarafından bilinmekte olan Yahudi zihniyeti, Türkiye de olabilecek provokatif eylemlerin artık Yahudi çıkarı doğrultusunda olmayacağı ve Filistin deki İsrail katliamlarının dolaylı sorumluları olarak Yahudilerin cezalandırılabilecekleri fikrinin giderek yaygınlaştığını dikkate almalıdır. Zira Türkiye de İsrail’e karşı duyulan öfkenin, toplumsal tepkinin önünün alınamayacağı bir noktaya doğru gittiğini ve bu gidişatı ne yerel güvenlik unsurlarının ve ne de Yahudi gizli servisinin engelleyemeyeceği bütün dünya tarafından görülmektedir.

Bütün bu olasılıkları üst üste koyduğumuzda katil İsrail’in kendini ve dünya Yahudilerini bir ateş çukurunun içine attığını söyleyebiliriz. Ayrıca İsrail, dünya Yahudilerinin bu ateşin harlanmasında büyük rol aldığının tüm Müslümanlar tarafından bilindiğini de anlamalıdır. Dolaylı olarak tüm dünya Yahudileri, İsrail’in Filistinli Müslümanları katlettiğinden ötürü kendilerinin de ateş çukuruna sürüklendiklerini görmeliler. Dünya Yahudileri, katil İsrail’le aynı kaderi ve aynı mezarı paylaşmak istemiyorlarsa, bulundukları toplumun hassasiyetlerini anlamalı ve İsrail’e maddi desteği keserek sert tepkiler göstermelidir. İsrail üzerinde yaptırım uygulamalıdır. Amerikan Yahudilerinin katı İsrail taraftarı olmaları elbette ABD’de güçlü olmalarından ve ABD’de ki Müslüman azınlığın kayda değer tepkilerinin olamayışından kaynaklanıyor. Türk halkı İsrail’e öfkeli ve nefret doludur. Türk Yahudilerinin ABD’deki kadar rahat olmadıkları ve Türk toplumundan çekindikleri için ABD Yahudileri kadar İsrail taraftarı ifadeler kullanamadıkları da bilinmektedir. Dolaysıyla Türk Yahudiler, kendilerini bu öfkeden korumak istiyorlarsa katil İsrail üzerinde baskı kurmaları gerekmektedir.

Yukarıda dile getirdiğim olasılıklar, bugün olmazsa gelecekte yakın bir zamanda da olmayacağı anlamına gelmez. Türk halkı birkaç yıl önceki sinagog saldırılarının birer terör eylemi olduğunu kabullenmiş ve tasvip etmemiştir. Ama bundan sonraki İsrail katliamlarına duyulacak tepkinin Türkiye deki karşılığı, halkın Yahudi düşmanı olarak sokaklarda korku salmaları şeklinde cereyan edebilir. Münferit tepkiler ve hatta sınırlı kitlesel tepkiler engellenebilir, ama Türk toplumunda olabilecek büyük infiallerin tek sorumlusu İsrail katil devletinin politikalarıdır. Eğer T.C devleti somut yaptırımlar uygulayarak İsrail’i katliamlarından ve politikalarından vazgeçirirse, yukarıdaki olası toplumsal tepkilerin bir talepten öteye gitmeyeceği ümit edilebilir. Türkiye, Konya hava üssünde Yahudi’ye verdiği hava eğitimi ve tatbikat imkânlarını tamamen sona erdirmelidir. Gizli açık bütün askeri anlaşmaları iptal etmeli ve devlet ilişkilerini tek taraflı askıya almalıdır. İsrail’in, büyük İsrail devleti projesi dâhilinde Türkiye ye yönelik ciddi askeri tehditleri içeren hesaplar yaptığını tüm dünya görmekteyken, Türkiye’nin pasifliği ve tedbirsizliği de Türk Yahudilerinin politikalarının ürünü olduğu izlenimini vermektedir.

Türkiye devlet olarak İsrail’e karşı yukarıda ifade edilen yaptırımları uygulamalıdır, zira Türk toplumu katil olarak gördüğü İsrail ile ilişkili her unsuru düşman olarak muhatap alacağının sinyallerini vermiştir.
Devlet eliyle yapılması beklenen şeyler toplumların inisiyatifine kalırsa sonucu tahmin edilemeyecek noktalara varacağı gün gibi açıktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İsrail Bütün Yahudileri İçine Alacak Bir Mezar Kazıyor
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Israil protestosu
» İsrail’i Yalnızlığa İtecek Tarihsel Gerçeklik
» İSRAİL FİLİSTİN`DE UZATMALARI OYNUYOR / GİLAT ATZMON

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
İSLAM-YOLU :: (¯`·._. KÖŞE YAZARLARI ._.·´¯) :: Acıyor Yüreğimiz...-
Buraya geçin: